Akdeniz bölgesinin önemli merkezlerinden Kahramanmaraş’sa çok fazla öne çıkmadı. Kayseri, Sivas, Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye ve Adana’yla çevrili olan kent daha çok bölgesel turistleri ağırlıyor.

Geçtiğimiz hafta, Komili Türkiye Gıda Direktörü Erman Erol ve ünlü yemek yazarı ve şef Ömür Akkor’la birlikte küçük bir basın grubuyla beraber bir geceliğine gittiğimiz Kahramanmaraş’ta, etkileyici tarihi eserler, konaklar, köşkler, bağ evleri, restoranlar ve kafeler gördük.

Kahramanmaraş bir marka şehir olma özelliğine sahip. Mutlaka gidilmeli, mutlaka görülmeli.

Nedenlerini yedi maddeyle özetleyelim:

1. Düzenli altyapı

Havaalanından itibaren Kahramanmaraş’ta düzgün yollar, temiz caddeler ve saygılı sürücülerle karşılaşıyorsunuz. Yolun karşısına geçmek için beklediğinizde, durarak yol veren araçlar görmek bile İstanbullular için bir mutluluk kaynağı olabiliyor.

2. Canlı kent yaşamı

Turizm bir yaşam biçimi pazarlaması İnsanlar, ülkelere tarihi ve doğal güzellikler kadar, o bölgelerdeki yaşam biçiminin bir parçası olmak için gidiyorlar. Kahramanmaraş’ta hayatın ritmi keyifle akıyor. Kafeler, restoranlar tıklım tıklım dolu. İnsanlar güleryüzlü, sakin ve kibar. Kentte dolaşmak, alışveriş yapmak, yemek yemek, bir handa oturup sakince bir kahve içmek bile zevk veriyor.

3. Doğal güzellikler

Kahramanmaraş bir dağlar, ovalar, sular kenti. Kısacık gezimizde ziyaret ettiğimiz Başkonuş Yaylası İsviçre’yle, İtalya’yla boy ölçüşecek güzellikte bir doğaya sahip. Üstelik, bu bölge Karadeniz Bölgemiz gibi yapılaşmaya kurban edilmemiş. Bulutlarla, dağların kavuştuğu görüntüler, büyük kentlerde bunalmış herkes için muazzam bir “reset”lenme imkanı sunuyor.
(Kentin tek kusuru, yeni yapılanmanın yüksek binalara açık olması. Müthiş güzellikteki doğanın korunması, yerel yönetimin mutlak önceliği olmalı.)

4. Tarihi doku

Kurtuluş Savaşı’nda kendisini düşman işgalinden ilk kurtaran şehir olan Maraş, 7 Şubat 1973’te, “Kahraman” sıfatını aldı.

Yüzyıllar boyunca, pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan bölge önemli tarihi eserlerle dolu.

Kahramanmaraş, Taş Köprü, Germenicia Antik kenti, Ulu Cami, Maraş Kalesi, Taş Han, Döngel Mağaraları gibi mihenk taşlarının yanı sıra, geleneksel Maraş konakları, tarihi çarşılarıyla, ziyaretçileri şaşırtan bir dokuya sahip. Arkeoloji Müzesi, Hitit, Asur, Makedonya, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu, Dulkadiroğlu, Danişment ve Osmanlı dönemlerinden kalan eserlerle dolu.

Ankara Arkeoloji Müzesi’nden giden Maraş Aslanı ve binlerce yıl öncesine ait olduğu düşünülen Maraş Fili, müzeyi unutulmaz kılıyor.

5. Gastronomi mirası

Kahramanmaraş çok zengin bir mutfak kültürüne sahip. Bölgedeki dağlarda yetişen keçilerin sütünden yapılan Maraş dondurmasının ünü Türkiye sınırlarını aşmış durumda. Kebaplar, yahniler, pideler, dolmalar ve tatlılar, Kahramanmaraş’ı dünyadaki lezzet haritasında özel bir konuma yerleştiriyor.

6. Servis kalitesi

Kahramanmaraş’ta dikkat çeken bir özellik, kentin temizliği. Tarihi çarşılardaki dükkanlarda satılan baharatlar, kuru meyve ve sebzelerin üstleri örtülü. Restoranlar ve kafelerdeki bardaklar, tabaklar, masalar tertemiz. Aynı şekilde, tuvaletler de bakımlı. Servis elemanları son derece saygılı ve güleryüzlü. Servis hızlı.

7. Genç Nüfus:

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’ne sahip. Kentin gençlerle dolu olması, büyük bir avantaj. Kahramanmaraş, “göç almayan ve göç vermeyen bir kent” olarak biliniyor TÜİK 2018’in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre kentin nüfusu 1 milyon 144 bin 851.
Kahramanmaraş’ta, Başkonuş Yaylasına yatırım yapan Aslı, Serhan ve Pınar Erdoğanyılmaz gibi öncü gençlerle tanıştık.

Melek Gümüşten’în evinde (melekanneden) kendi elleriyle pişirdiği Kahramanmaraş yemeklerini tattık. Birekşibirtatlı konseptini yaratan Halit ve Eylül Gümüşer’in öyküsünü dinledik. Kentin mirası zengin, gençleri eğitimli. Doğaya ve kültürel dokuya zarar vermeyen turizm yatırımlarıyla, gençleri iş gücüne kazandıracak yeni işler yaratılabilir. Kahramanmaraş, sadece Türkiye için değil, bölge ve tüm dünya için bir cazibe haline gelebilir.

Anadolu’nun mirasını yaşatan eserler

Türk ve Osmanlı mutfak kültürüne yönelik çalışmalarıyla tanınan genç ve ödüllü şef Ömür Akkor tarafından Komili’nin katkılarıyla hazırlanan ‘Ömür Akkor ile Komili Lezzet Seyahatnamesi’ kitabı, geçmiş ile gelecek arasında bir köprü kurarken, Anadolu'nun bin yıllık yemek geleneğine de ışık tutuyor.

Şef Ömür Akkor’un 18 yıllık çalışmalarının meyvesi olan ve yakın zamanda üçüncüsü yayınlanacak Komili Lezzet Seyahatnamesi, ülkemizin zengin mutfak kültürünü gözler önüne seriyor. Bir taraftan unutulmaya yüz tutan lezzetleri hatırlatıyor, diğer taraftan Türkiye’nin her yanındaki kültürel zenginlikleri okuyucu ile buluşturuyor.

Serininin üçüncü kitabı olan “Ömür Akkor ile Komili Lezzet Seyahatnamesi III” içerisinde Doğu yörelerine özel lezzetler ve Doğu kültürüne ait bilgiler yer alıyor.
Ömür Akkor ile Komili Lezzet Seyahatnamesi kitapları, 140 yaşındaki Komili’nin ülkemizdeki zeytinyağı ve yemek kültürü ile turizmi geliştirmek için yaptığı birçok çalışmadan biri olarak öne çıkıyor.

Kahramanmaraş’ta Nerede Ne Yenir?

Ömür Akkor’dan aldığımız önerileri de paylaşalım:

• 52 Yıllık Saray Lokantası
• Yanyanacı Eli Böğründe
Eli böğründe, Kahramanmaraş’ın en sevilen ve en bilinen yemeklerinden biridir. Bir tepside ya da yayvan bir güveçte kuzu etleri tam ortaya yerleştirilip kenarlarına domates ve biber konulur. Bu ürünlerin yerli üretim olması mühimdir. Üzerine bolca sarımsak ve erimiş kuyruk yağı eklenip fırında pişirilir. Bol köpüklü ayran ve yufka ekmekle taam olunur.
• Küçük Ev Paça
• 100 Yıllık Özdoğan Fırını
Peksimet, kahke, Kahramanmaraş pekmezli katmer, susamlı Kahramanmaraş çöreği ve daha onlarca çeşit, en eski tarifle taş fırında yapılıyor.
• Saray Kasabı
Tenekeye dizilen pirzolaların üzerine ince ince kuyruk yağı dilimlenir. Bir diğer tenekeye de domates ve biber dizilir. İkisi birlikte kasabın karşısındaki taş fırında 10 dakika pişirilir ve masanıza getirilir.
• Yaşar Ice Firik Dondurma
Firik dondurma, Kahramanmaraş dondurmasının taze hali.. Yaşar Ice, bildiğimiz Yaşar Pastanesi’nin yeni dükkânı. Akşam saat 21.00’den sonra bir kaç kez taze Kahramanmaraş dondurması yapıyorlar.
• Ekşi Tatlı Bakery
Ömür Akkor diyor ki : “Dünyanın en iyi okullarında okuyup sonra dönüp memleketi için çalışmak bence büyük erdem. İşte Eylül ile Hikmet’in hikâyesi de böyle. Bir yandan Kahramanmaraş’taki diğer işleri için koştururken bir yandan da geleneksel buğday ve gerçek ekmeğin peşine düşmüşler. En değerli Anadolu buğdaylarından yaptıkları ekmeklerle Kahramanmaraş halkını eski ekmekleriyle buluşturmuşlar. Bunun yanına da Türkiye’nin dört bir yanından topladıkları kahvaltılıkları eklemişler.”

Dünya ve Çevre dostu şirketler

Küresel ısınmaya dikkat çekmek için her yıl düzenlenen “Earth Day”, artan çevre sorunları yüzünden bu yıl Batı medyasında ön plandaydı.

22 Nisan’daki Dünya Günü’ne, Türkiye’deki seçim atmosferi arasında pek fazla ilgi olmadı. Sürdürülebilirlik ülkemizin de önceliği olmalı. Bu vesileyle, çevre ve dünya dostu şirketlerin neler yaptığını kısaca hatırlayalım:

1. Tesla. İlk sırada, şirketini sürdürülebilirlik kavramı üzerine inşa eden Elon Musk, Tesla ve Solar City var. Musk, enerji kaynaklarının kullanımı konusuna aralıksız yatırım yapıyor.

2. TOMS: 2006 yılında Arjantin’e yaptığı bir ziyaret sırasında pek çok çocuğun ayakkabısız olduğunu gören Blake Mycoskie, bir sivil toplum kuruluşu yarattı. Satılan her Toms markalı ayakkabı için, bir ayakkabı bağışlama fikriyle yola çıktı. 11 yılda dünyanın döst bir yanındaki çocuklara 60 milyonu aşkın ayakkabı armağan etti.

Bunun yanı sıra, içilebilir suya erişimi olmayan bölgelere yardım amacıyla çalışmalar yaptı. Görme bozukluğu olanlara gözlükler sağladı.

3. Patagonia: Farklı coğrafyalarda, ürünlerin kullanım sürelerini artırmak için tamir merkezleri kuran şirket, karbon ayak izinin azaltılması için çalışıyor.

4. Beyond Meat: Küresel ısınmanın temel nedenlerinden birisi olarak gösterilen büyükbaş hayvan etinin tüketiminin azaltılması için çalışan Beyond Meat, vejetaryen ürünler geliştiriyor.